24 Temmuz 2015 Cuma

Lozan’da kurulan Cumhuriyeti, Kaçaksaray’da yıkma tezgâhı



Sayı   :2015/17
 Konu: “LOZAN ANTLAŞMASININ 92. YILI”                                                                             23.07.2015                                                                                                                                    
 Kod: 32.011.159

BASIN AÇIKLAMASI

Mustafa Kemal’in önderliğinde gerçekleştirilen ulusal kurtuluş savaşı, batılı emperyalist sömürgeci güçlere karşı savaşarak, çöken imparatorluğun küllerinden tam bağımsızlık ve kayışız koşulsuz ulusal egemenliği temel alan yeni bir devlet ve millet yaratarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur
Batılı emperyalist sömürgeci güçlerin Sevr’le parçaladığı Anadolu’yu, Lozan’la bütünleştiren -Çılgın Türkler- Batılı emperyalistlere hazmetmeleri olanaksız bir ders vermiştir.
Türkiye Cumhuriyetinin kurtuluş ve iç içe devam eden kuruluş aşamasında Mustafa Kemal ve arkadaşlarına karşı olanlar, yalnız emperyalist sömürgeci batı değil, içteki padişah-halifeci dinci yobaz ve Kürtçü örgütlenmelerin olduğu yadsınamaz tarihi bir gerçekliktir.
Mustafa Kemal Lozan Antlaşmasını: “Bu antlaşma, Türk Milleti aleyhine yüz yıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir” diye tanımlar.
Bu “büyük suikastın” planlayıcılarının, yani Batılı büyük devletlerin Türkiye üzerinde kararlılıkla birleştikleri tek nokta Lozan’a karşıtlıktır. Bu nedenle emperyalist için de Şeriatçı için de, Kürtçü için de Rumcu için de temel saldırı noktası Lozan’dır.
Türkiye üzerinde oynanan “Türk Milleti aleyhine yüz yıllardan beri hazırlanmış büyük suikast” bu gün Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) adıyla ABD – AB /PKK-PYD/IŞİD eliyle yeniden yürürlüğe sokulmaktadır.
 8 Ocak 1918’de ABD’de yayınlanan Wilson İlkeleri 12. Maddesine göreTürk egemenliği altında bulunan diğer uluslara da özerk bir gelişme için tam ve engelsiz bir fırsatın sağlanması” yani Fırat’ın doğusunda bağımsız bir Kürt Devleti, doğu Anadolu topraklarında bağımsız bir Ermeni devletinin kurulması planlanmıştı.
Yine 1920 Yılında Damat Ferit ve Vahdettin tarafından kabul edilen ve onaylanan Sevr Antlaşmasının 62 – 64. Maddelerinde Batılı ülkelerin Anadolu toprakları üzerinde kurmayı tasarladıkları “Büyük Kürdistan” ve “Büyük Ermenistan” kabul edilmişti.
“PKK ve onun siyasal uzantısı Parti,  Sevr de belirtilen “Büyük Kürdistan” devletini kurma amacında. Küresel güçler Akdeniz’e ulaşan enerji koridorunu güvence altına almayı ve Türkiye’nin Araplarla irtibatını kesmeyi planlıyor.”  
Bu amaçla Suriye, Ürdün ve Türkiye bölünecek. Haritalar yıllar önce çizilmiş. Şimdi o haritaları, gerçeğe dönüştürüyorlar. İşte IŞİD, burada devreye giriyor. IŞİD terör örgütü aracılığı ile Irak, Suriye ve Ürdün bölünecek. PKK, aracılığı ile de Türkiye bölünecek. PKK ile yapılan açılım pazarlığın amacı budur. Hatırlanacağı üzere, bu coğrafyada, küçük devletçikler oluşturulması  “KAKINMA ajansları” ile yasalaşmıştı.
IŞİD, PKK, PYD, El Kaide, El Nusra, Müslüman Kardeşler ve Özgür Suriye Ordusu vb. terör örgütleri Türkiye Cumhuriyetine karşı planlanan bu “büyük suikastın” gerçekleşmesi için Emperyalist Batılı devletler tarafından kullanılan piyon örgütlenmelerdir.
İşte 2015 yılının Türkiye’sinde yaşanan kavga ve oynanan oyunların tümünün ardındaki basit çelişki: Lozan yaşayacak mı yoksa Sevr hortlayacak mı? Günümüz Türkiye’sindeki tüm siyasi mevzilenme bu temel ölçütle tanımlanabilir: Sevrciler ve Lozancılar…
Lozan bizim bağımsızlık bildirgemizdi. Lozan, Türkiye’nin bir kez daha emperyalizmin pençesine düşmemesinin garanti belgesiydi.
Ne yazık ki; Sevr’de Türk’ün idam fermanını yazıp kalemlerini kıranlar, Lozan’da ulusun dirilişini acıyla kabullenmek zorunda kalanlar,
Kemalist devrimin yıkıp yok ettiği SULTAN/HALİFE şirk düzenini yeniden kurma peşinde olan işbirlikçi dinci faşistlerle, Şeriatçı, Kürtçü, Rumcu, Ermenici ne kadar dönme, devşirme, ihanet erbabı varsa yanlarına alarak Lozan’a saldırılarını daha da yoğunlaştırmışlardır.
Küresel güçler Lozan’a imza atarken, “şimdi imzalayalım, ileride nasılsa yırtarız” şeklinde planlama yapmışlardı.  Bu gün adını koymadan Lozan’ı yırtmaya çalışmaktır yaptıkları; ermeni sözde ‘soykırım’ tasarıları, PKK desteği hep bu nedenledir. Lozan’ı yırtıp, Sevr’i hortlatma amacındalar.
ABD/PKK-PYD/IŞİD ortak projesinin ürünü olan Suruç’taki patlama  Çocuklara Kütüphane, oyuncak götürme adı altında düzenlenen dünya çapında bir tezgâhın kanlı bir parçasıdır. Olaydan sonra Suruç tezgâhını Protesto eylemlerinde PKK Bayraklarının, Apo posterlerinin açılması, Öcalan’a özgürlük sloganlarının atılması bir rastlantı değildir.
Seçimden önce Tayyip ile korkutulan batıdaki seçmen HDP'ye yönlendirilmişti. Şimdi de IŞİD ile korkutulup PKK'ya yönlendiriliyor insanlar. Türk siyaseti ve Türk halkı PKK ile IŞİD arasında sıkıştırılmak isteniyor.
Suruç ve benzeri saldırıların hedefi, Türkiye’yi bir savaş ortamına sürüklemek ve savaş atmosferinde bir erken seçim yapmaktır.
7 Haziran’da halkın dur dediği diktatör, Türkiye’yi yeniden bir seçime sokmak istemektedir. Bu amaçla kirli ve kanlı bir savaş oyununu tezgâhlanmaktadır.  AKP-PKK-IŞİD kumpasının ve provokasyonların altında yatan temel nedenlerden biride budur.
Diktatörün ve yandaşlarının hedefinde; Lozan’da kurulan Cumhuriyeti, Kaçaksaray’da yıkma tezgâhı var. Lozan’da kurulan devleti Küresel güçlerin, Büyük Ortadoğu Projesinin kanatları altında parçalamak var. Lozan’ı parçalamak onlar için ulus devleti tasfiye etme projesinin en önemli kilometre taşı.
Ama kimse fazla hayal kurmasın. Emperyalizmin ve işbirlikçilerin hevesleri kursaklarında kalacak. Soylu Türk Ulusu bu toprakları dün Küresel çete ve işbirlikçilerine çiğnetmedi, bu gün de çiğnetmeyecek. 23 Temmuz 2015 Isparta

YÖNETİM KURULU ADINA :                                                             Mahmut  ÖZYÜREK
Ulusal Eğitim Derneği
Isparta Şube Başkanı